Vaktinden önce burada bulunuyorsam, -Tam burada, bu bulutun üzerinde- Sevmediğim içindir, geç kalmayı. Severdim Tanrı'yı. Sevdiğim zamanlarda duymadı. Sevmekten vazgeçtim, yine duymadı. Şu Tanrı beni duyduğu zamansa, Artık söyleyecek sözüm bile kalmamıştı. Bir illüzyondu mısra dediğin, Hepsini toplasan, yine her biri dağınık kalacağı belli olan Bir yanılgı... Bu yüzden bağırdığımda duyulmadı... Fısıldadım, tüm dünyaya Ne kadar nefes varsa havaya bırakılan, Hepsi beni cevapladı. Halbuki bir gün, biri çıkıp da anlarsa beni, Hem sırdaşım, hem ailem olacaktı. Yalnızlık denilen olgum, anlaşılmama sınırlarıydı... Denedim, olmadı. Hep denedim, hiç olmadı... Ne kadar çok denediysem, o kadar olmadı. Dolunayda ise, gövdemde iki üç nokta, sürekli acırdı. Kanardım üstelik, gri gri kanardım. İçilen sigaraların dumanı ve külleri arasında bir yerde Gören, yangın sanırdı. Saçlarını değirmende ağartmadığını söyleyen herkese inat, Bilge bir değirmenci vardı, '...