Masallarımdaki baykuş duymasın diye, sesimi kısıp bir sır vereceğim sana. Çok ağlamakla çok ölmek arasında bir süre, öylece duracağım sonra... Yapraklarını seve seve daha doğmamış bir ağacın altında, gözyaşlarımı ve dertlerimi dökeceğim, henüz kendini bilmeyen bir ilkbahara. Bir çocuğu çok seveceğim ve and içeceğim onu her zaman kollamaya. Ben, bensiz öleceğim. İçimde bir benin tüm eksikliği ile yalnız ve yollarda. Oysa o yollar hep huzur vermiştir bana. Samimiyim, öyle ihtiyacım var ki sıfırdan başlamaya. Öyle... Bu bir şekilde mektup bırakmadan önce, son nefese hasret. Bu, bir son söz işte, bir mektuba gerek görmeyecek kadar kahırda. Ve aşk bu, sığmaz bir kağıda. N'olur anla. N'olur ağla.