Zorunluluklar günlükleri geride kalsa artık ve yeniden yürümeyi hatırlasam diyorum, gülmeyi, hatırlasam ya yeniden gökyüzünde yıldızların asılı kaldığı bir gecede başımı kaldırıp yukarı, dakikalarca izlemeyi... Geri kalan çok defolu parçalarımdan tutup, bir elimde minik bir valizle geçmişi parçalamayı diliyorum Alaaddin'in sihirli cini! Üç dilek hakkımda da bunu diliyorum yoksa geriye kalmayacak defolu da olsa bir parçam dahi... Öyle bir ev ki ruhum, kapıları çoktan kapatılıp sürgüleri çekildi. Balkondan aşağı baktığımda, bekliyor sürekli karşılıklı merhamet dilencileri, vicdanları kör ve elleri de dikenli! Kalan merhametimi hiç vermem daha iyi! Özlediğim yerler var ve de hiç gitmediklerim. Hayatıma iz bırakan insanlar var ve hiç hesaba katmadıklarım. Ağır ve hafif diye sınıflandırdığım sözcüklerim var ve farklı dillerde duygumu belli edişlerim. Ana dili efkar olan bir dostum ve nelerden hoşlandığını bile bilmediğim kardeşlerim... Ama beni ben yapan parçalarım yok artık ve üstelik epeyce parçalanmış hâldeyim. Tekirdağ'da evimin arkasında bir hal vardı, geçmişe gittiğim zamanlarda da, o haldeyim. Ve nabzını geriye doğru sayan biriyim belki, şu sıralar içimin derinliklerinde bir ohal ilan ettim. Didim'de veya Datça'da sıkılmak isterdim. Ah bu ben, kendimi hep ihmal ettim!
Dinlediğim hayat hikâyeleri bir şelale gibi aynı yere dökülüverirken benimki kayalara çarptı, Ege'de parçalansam gam yemezdim.
Gamları da topladım cebime doldurdum belki ilerde acıkınca yine yerim diye. Cebime koydum kendimin parçalarını, belki ilerde yeniden birleştirip bir 'ben' olurum. Kendim olurum ya da bulurum ruhumun ana parçasını bir yerlerde, yapıştırırım. Eğreti durur belki de ama şimdiki hâlimden iyidir be! Belki gün gelir ve ben gülerim her yapıp ettiğime.
Sahi gün gelir de
Yeniden güler miyim
Sevdiğim bir sessizlik içinde?..
Umay Selin
Yorumlar
Yorum Gönder