Hiç kimse için hiçbir şey yapamadım ve tam olarak çaresizliği öğrendim. Konuşarak yanan yerlere bir ağaç dikemedim ve kokuşmaya başlayan ilişkilere bir parfüm süremedim. Elimden gelmedi değil, elimden gelirdi. İçim almadı diyelim.
Hiç kimsenin gözyaşına uzanmadı ellerim. Oysa uzansam durdururdum sel altında kalan şehirlerin kederini. Temizlenmek, ille de yıkanmak değildi. Senden arındırılmış şehirleri sevdim. Senli şehirler sular altında kayıp şimdi.
Hiç kimsenin cenazesine gidemedim. Yapabileceğim bir şey yok çünkü, yalan söylemek haricinde. "Zamanla geçecek üzülme"… diyemem ben sevdiklerime. Çünkü geçmeyecek zamanla, çünkü iyi tanırım gidenleri; geri dönen görmedim içlerinde.
Bir şeyler içimde kaldı, kapağı bozuk bir çekmece misali. İhtiyacım var ulaşamıyorum, açılacak gibi duruyor ancak hiçbir şekilde açamıyorum. İçimde kaldıysa yakında küflenir. İçim nemli gözyaşlarından. Sellerim altında kaybolan şehirler gibi...
Umay Selin
Yorumlar
Yorum Gönder