Çocukça değil yaşlandırılmış bir acıydı bu defa, Kendisini üçüncü tekil gibi uzaktan izleyen kızın çektiği Ve kırmızı bir ışık bekliyordu o koyu karanlıkta Tutkuya dair şeylerin özlemini çekiyordu ne varsa yitirdiği... Mor salkımlar aşkı çağrıştırıyordu henüz dallarında Pekmez görünce düşünüyordu bir üzümün çektiği çileyi Şarap görünce rahatlıyordu, bitsem de yeniden başlayabilirim diye Oysa, kalbine dahili koymazdı bir yudumcuk içkiyi.. Çocukça değil olgunca bir acıydı bu Bu kez ağlamıyordu. Konuşmuyordu. -Acıtma beni- Kan kusuyordu, kanlar... Avuçlar dolusu. Bu kez susuyordu. Kendisini üçüncü bir tekil gibi uzaktan görüyordu. Kendini acıyor derdine yanıyor Ne yapsa da tekil kalıyordu Daha fazla yaralanmaktan korkuyordu -İncitme beni- Çocukça değil yaşlandırılmış bir acıydı bu defa Gözlerinin altı yaşlanmış gibi Kırış kırış halkalarla uyanıyordu sabahlara Kimi onun için zeki derdi kimi delinin teki -Hatta belki Selinin teki- Beynini görene kadar çoktan kıyıyo...