Geçmiş, dudaklarımda paslı bir demir tadı...
Ayrılıktı aşkın ölümü
-ve bana göre, hiçbir aşka yas bulaştırılmamalıydı...-
Hiçbir makyajlı göze yaş,
Ve herhangi bir dinginliğe bir telaş...
Voltalar atıyorum, aşağı-yukarı
Bir kutu süt ve biraz badem alıp gidiyorum evime,
Evim benden daha yalnız, özellikle son günlerde
Arşınlıyorum Ankara'nın bir sokağını
Bir yokuş aşağı, bir yokuş yukarı
Ama yokuş aynı yokuş
Ve kelime olarak 'yok oluş' a benziyor tıpkı.
-ve bana göre, hiçbir aşka yas bulaştırılmamalıydı...-
Görmezden geliyorum bana doğru dönen bakışları
Çünkü hiçbir bakış açısı, tam sığdırmıyor beni bir göze
Lanetler ettiğimin açısız bakışları,
Baskılar bırakıyorlar, değdikleri yerden geriye.
-je suis un peu folle ces jours-ci,-
Belki de biraz delirmişimdir bugünlerde...
İnce satırlarla ördüm kalbimi,
Kördüğüm olmuş, iyiden iyiye...
-iyiyim, sen nasılsın? iyiyim ben de...-
Atmosferin sarkacında salınan bir ritmi tutuyorum,
Ellerimde...
İki adamın avuç içlerinde cennet kokusu vardı.
Anımsıyorum.
Anılar, kulaklarımda paslı bir demir notası
Ve düşünmemeye rağmen irdelemek belki
Tüm ömrümün odak noktası...
Her zaman kötü olmak zorunda değildi Tanrı.
Belki de bu yüzden yaratmıştı bu iki adamı.
ve biri babamdı,
birinin adı...
dudaklarımda dağlardan gelen bir avuç çilek tadı...
İşte voltalar atıyorum kendim kadar karamsal
Yahut karamsar ve karasal bir şehri
Bir yokuş aşağı, bir yokuş yukarı...
Hepimizin biraz yokuşları vardı belki de,
Oysa bazıları ne de düz insanlardı!
Ancak ''Delirin'' , diye edilen bir dua taşırdı onları cennete
Çünkü bu dünyada verilen en büyük lütuf
Akıllardan yapılma uçurtmalardı.
Şu matlatmış ruhlara biraz kireç sökücü lazım
Şu patlamak üzere hayatın dikişlerini de mi söksek?
Sonra, gülmeyi ve gülmemeyi deneyip
Birkaç söz belirleyip yaşam mottosu,
Bir kaç dile pelesenk etsek?
Mevsim, yenice değişiyor.
Değişim, yenice güzelleşiyor.
Yeni yeni duyumsuyorum sevgiyi bir de
-je suis un peu folle ces jours-ci,-
Belki de biraz delirmişimdir bugünlerde...
Selin'S
Yorumlar
Yorum Gönder