Sadece üşendiğim için, seni sevemiyorum. Sadece bu sebepten kül tablasındaki izmaritleri toplayıp, külleri bırakıyorum olduğu yerde... Senin şarkılarını dinlerken sensizlikte, yeniden makyaj yapmaya üşendiğim için, gözyaşlarımı içime akıtıyorum. Hastalandığım zaman, üşeniyorum belli etmeye; kendi kendime iyileşiyorum. Üşengeçlikten ölmüyorum sevgilim. Hala nefes alıp veriyorum. Şaşırdın, değil mi? Sormaya korkuyorum. Üşengeçliklerim ve korkularım çiziyor yolumu, ben ise artık akışına bıraktım. Öylece yaşıyorum.Dedemin mezarına gitmeye, çiçeklerime su vermeye (oysa çoktan kurumuşlar), sana yeniden aşık olmaya (oysa çoktan biten bir aşk), biramı yudumlamaya, dolunaya bakmak için balkona çıkmaya, hayatında neler olup bitiyor diye sormaya, yeni pişirdiğim bir yemeği ağzıma sürmeden önce soğutmaya... Üşeniyorum. Üşenmediğim anlarda ise yetersiz kalıyorum. Bak, yetmiyor ruhum, seni yazmaya. Seni yaşamaya yetmediği gibi. Sana, seni ne çok sevdiğimi anlatırdım ama, biliyorsun ya... Kendi ekmeğimi, şarabımı, salçamı, reçelimi yapabilirim ama... Biliyorsun. Bedenime fazla geliyor ruhum. Doğru düzgün sevemediğim gibi, doğru düzgün yaşayamıyorum. Yine de, yinelenip duran bir mazide, seni düşünüyorum...
Selin'S
Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut: Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...
Yorumlar
Yorum Gönder