Sen, oğlak dönencesine yakın bir yerdesin,
Ben kutuplara yakın, kış kadar serin, kendim kadar Selin...
Belki kendinden farklı birisin, belki bendinden dingin...
Dolunaya uzansın şimdi ismin....
Tam 'bitti' dediğim yerde, tomurcuklanan çiçeklerde,
Önüne bir bulut geçince ışığını kaybeden ayın, yıldıza özleminde
Sabahları duyduğum en güzel seste,
Sevmediğim şehirleri kutsal kılan nesnelerde,
Kalbimde,
Bendesin...
Dolunaya uzanmalı şimdi ismin....
Tazelediğim anıların ferahlığı gibi,
Mutluyken de yazılabileceği gerçeğini
Kabul etmek veya vazgeçmek çizgisi silen bir yaprak misali...
Ninelerin dua üfleyen nefesi yahut
Kurtarılmak için cenaze aracını bekleyen,
Amaçsız bir kedi...
Gülmeyi de bilebilirsin,
Gözyaşı değildir sevdanın kaderi...
Gülüşlere kazınsın şimdi ismin....
Üzerinde bir nefeslik yaşam kalan son gezegen sendin,
Ben, nereye gideceğini bilemeyen şaşkın bir uydu.
Yaşam bilgeliği üzerine son sözleri ben söyledim,
Bilgelik dediğin bir avuç aşkın içinde boğuldu...
Aklı absorbe eden her şey, kalbe iliştirilmiş,
Aklı hiçe sayan ben, bir şekilde sana kenetlenmişim,
Yeni bir gezegende bir yaz mevsimisin.
Dolunaya uzandı şimdi ismin...
(http://www.aydakikedi.com/ruya/wp-content/uploads/2016/05/tanrica-ay.jpg görselin adresi.)
Yorumlar
Yorum Gönder