Ülkemin doğusunda bir yerlerde ve yaklaşık yirmi dört sene öncesinde bir tarihe gideceksiniz şimdi, korkmayın ben oraları biliyorum ve rehberlik edeceğim size... Tek katlı evler var burada ve bol bol terör korkusu... "Başı açık" denilen, eşarp kullanmayan kadınlara pek iyi gözle bakılmıyor. Fay hattı üzerinde bir yerdeyiz. Günlerden pazartesi, ülkemin doğusunda bir coğrafyaya götüreceğim sizi... Tek katlı evlerin düzensiz bahçelerinden birinde, iki-üç kadın dedikodu yapıyordu. Sanırım saat, "çay"ı "çörek" geçiyordu. Boyle bir şey miydi çay saati dedikleri? Kadınlar biber kızartması gibi kokuyorlardı ve bahçelerinde yetiştiriyorlardı biberleri. Evde, ağzının kenarı kurumuş babaannesine su içirmeye çalışan on beş yaşlarındaki bir kızın o gür örgülerine kınalar yakmıştı annesi. Muhtemelen diğer bahara kadar evlenirdi... Aslında, bütün sokak biber kızartması gibi kokuyordu. Sokakta yaşayan bütün kadınlar dedikodu dokuyordu. Şehirde sadece erkekler...