Bakarsan bu sözleri yazan ben değilim, tipime gitmiyor bir kere! Günü kurtarmak için yaşayan, hissiz, vurdumduymaz biri olmalıydım ben... Bir dolunay manzarası izler gibi yüzünü izlemek değil, ay ışığında dans etmek olmalıydı benim işim. Lakin gel gör ki, içimle hiç örtüşmemişim. Sevememişim vakitsiz gelen ağır hisleri, baş edememişim, yığılıp kalmışım öylece... Ağzımı oynatıp da derdimi diyememişim, susup kalmışım iyice... Önemsememişim uyakları, dur-durakları, kuralları; uymadan, dur-durak bilmeden, kural tanımadan gidivermişim, yapayalnız yürürcesine... Ölümsüz olmak isterken ölmüşüm de dur diyememişim ölümün soğuk nefesine... Kabullenmişim gönülsüzce. Yaralarım hep kanamış da, yara bantlarını görmezden gelmişim. Kanımca, kanı severmişim. Bir bilsem, ben kimmişim?
Öğrendim.
Sabrı, reddetmeyi, gülümsemeyi, itmeyi... Ben kimmişim öğrendim. Sözdüm ben. Bir şarkıya, bir kavgaya, bir mektuba anlam verebilen birkaç satır. Önemsizdim ben, özdüm, sözdüm. Ne duyabildin beni, ne de ben seni gördüm. Yazmaktan yorulduğum an, işte tam da o an öldüm. Bir de, ay ışığında suya düştüm. Bir yerim acımadı ama sadece o an sevdin beni, keşke hep gece olsaydı sevgili, keşke hep ay, keşke hep su... Ben senin için bir taştan, bir kalbe dönüştüm. Keşke biraz yazsaydın beni...
Kaçıncı derece fıtıksın sen kalpteki?..
Yarım bıraksam seni...
Bir kararsız mektup gibi...
Öğrendim.
Sabrı, reddetmeyi, gülümsemeyi, itmeyi... Ben kimmişim öğrendim. Sözdüm ben. Bir şarkıya, bir kavgaya, bir mektuba anlam verebilen birkaç satır. Önemsizdim ben, özdüm, sözdüm. Ne duyabildin beni, ne de ben seni gördüm. Yazmaktan yorulduğum an, işte tam da o an öldüm. Bir de, ay ışığında suya düştüm. Bir yerim acımadı ama sadece o an sevdin beni, keşke hep gece olsaydı sevgili, keşke hep ay, keşke hep su... Ben senin için bir taştan, bir kalbe dönüştüm. Keşke biraz yazsaydın beni...
Kaçıncı derece fıtıksın sen kalpteki?..
Yarım bıraksam seni...
Bir kararsız mektup gibi...
Yorumlar
Yorum Gönder