Ana içeriğe atla

TESLİMSİZ MEKTUPLAR-4

Dolunay vardı,
Ney vardı,
Aklımda, bir akıl dolusu sen vardı...

İzledim ve anladım,
Dinledim ve çaldım,
Düşündüm, sevdim ama asla ağlamadım...

Hem vuslat hem aşk yalnızca ütopyaydı,
Kalbinden kalbime her sözle biraz daha uzanan,
Bir yol vardı...
Yolun sonunda gökkuşağı,
Gökkuşağının altında imkânsızları mümkün kılan
Bir yaratıcının bana hediyesi olan
Derin ve içten, öyle güzel bir çift göz vardı...
Baştan aşağı değiştirmedi beni lakin,
O sert kabuklarını kırdı...

Ellerimde bile tutmadığım bir şişe şarabın içinde bulduğum,
Biraz babam, biraz tutkun
Ve birkaç anı boyunca çocukluğum...
Tam orada buldum işte seni
İçimdeki hislerden oluşan notalarla
Bir beste tutturdum...
Bir piyano tuşu suretinde,
Kestiler ellerimi...
Kendimi bulduğum yerde satırlarımı unuttum
Ve bir hiç olduğumda yeniden sevdim seni...

Ardından sevdiğim, ardından...
Bir saatlik saygı duruşu ve bir veda marşı bile olmadan;
Nasıl desem,
Bir kez öldüm, bir kez dirildim ve yeniden hayata tutundum...
Bir masaldım sanki, bir varken bir yok oldum...
Yok olduğum yerde yeniden varlığı buldum.

Dolunay vardı,
Aşk vardı,
Ney vardı,
Aslında olmasa da varlığını hep hissettiğim
Bir sen vardı...

(Ö)İzledim,
Tutuldum,
Dinledim,
Hissettim ve dirildim...
Anladım sonunda yedi günlük hayatı
Küllerinden doğarken, yakmalısın cihanı...

Selin'S




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜLLERİ YAKAN DİYALOGLAR

Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut:  Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...

Artık Sevmiyorum Ba(ş)lıkları

Çocukken alıştığımız gibi devam ediyordu hayatım, Çünkü biz sesi bile çıkmayan bebekleri uyutmaya çalışıyorduk küçücük dizlerimizde... Olmayan sobalara kesilmemiş ağaçlar atıp yanmasını izliyorduk, Hatta benim bir battaniyem vardı, turuncu, yarım, yaprak desenleri üzerinde Ben onu çırpamazdım, üzerinden yapraklar dökülmesin diye... Bir şeyler yine sahteydi çocukluğumda ama mutluydum... Olmayan aşkına tutunup, olmayan bir adamı seviyorum şimdilerde. Bazı şeyler kadar sahte olan bu durumda şimdi neden mutlu olamıyorum? Beş yıl kalmıştı otuz yaşıma, Nereden bakıldığına bağlı olarak çok genç ve çok yaşlıyım... Elimde dolunay çizelgesiyle geçişini izlerken ayların Aylar kendine yuva edinir kaplumbağa kabuklarını bayım Çığlardır parlayan gökyüzünde, Yıldızlar soğuktur aslında, Bir başka gezegende bile siz varsanız hayat vardır Ben yine kelimeleri yanarken soğuktan donan bir şehirde Sizin verdiğiniz nefesleri almaktayım... Üç defa da öldüm üstelik, gerçek birer ölümdü h...

İyiliğimde

       Yıkanmış gri beton merdiven kokusunu içime çekerek, soyulmuş duvarlarını izlediğim apartmanı kat be kat aşıp, anlamaya çalışıyorum. Yıpranmışlığı kadar yıkanmış, sorduğu kadar soyulmuş boyaları. Yüzümün akmış rimelleri ve ağladıkça artan gözyaşı kokusuyla; ben bir apartman mıyım? Her katımda farklı hayatlar, derinlerimde huzursuz fareler ve kaçık solucanlar ile ben de böyle sıkıcı mıyım? Yeni yıkanmış bir merdiven kokusu kadar yanıltıcı hayatım.      İyiyim. Hiç içmemiş olana, rakı kokusu kadar iyi. Kalbimi şöyle bir söküp, helallik aldıktan sonra bitirecek kadar iyi... Üzerimden bir motor geçmiş de "Bu da mı gol değil?" demiş olacak kadar iyi... Hâlâ sevgisizce yaşarcasına öylece... Sarı bir şiirde sadece "öylesine" kelimesine aşık olacak kadar iyiyim ve olmak istemeyecek kadar. Henüz hayata geçememiş planlar kadar, yanlış alınmış kararlar, yanlış anılmış şairler gibi, bundan sonraki yaşanacak yıllarda yanıp, hiç sönmeyecekmişçesine iyiyim. Teş...