Yaralarımın ilk kanama yıl dönümünü kutluyorum eskidikçe kaliteli hale gelen, bir zamanların en ucuz şarabıyla birlikte...
-Belki biz de güzelleşirdik, eskiyebilseydik eğer-
Resminin üstüne döküyorum son yudumu, hala güzelsin.
Yordu bu his beni ama, özlüyorum. Çok zaman geçti, özleniyorsun. Her bir mimiğin aklımda, kokun, sesin, tepkilerin, etkilerin... Özlemek yarasıdır kalbin. Öylece kanayan ve o kadar derin... Yara bantlarıyla geçiremeyeceğin, geçmeyeceğini üzülerek fark ettiğin... Ben de, 'bırakayım, hava alsın iyileşsin' dedim. Bir sene, iki sene, sen dönene kadar, ben ölene kadar. Sevgi mi? Kalsın bir köşede, niyetliyim...
Belki biz de eskirdik, kilitlenebilseydik eğer...
'Sen şimdiye kadar nerelerdeydin, neden daha önce gelmedin' diye sitemler etmem gereken pek çok insan çıktı karşıma, düğümlendi dilim. Sana ben hislerimi hiç belli edemedim. Müsaadenle sana son bir kez sarılıp, son nefesimi verebilir miyim?
Belki de ölmeliydik ayrılmak yerine, zaten ayrılık ölüme eşdeğer...
Gülüyorum ağlanacak halime, belki sırf bu yüzden deliyim. Sana yazılan gönderilmemiş mektuplarımı kendime aile edindim. Ben seni ailem bildim. Ben ilk kez seni sevmiştim. Kendi gidişim ağır geldi kalbime, yokluğunu hazmedemedim...
Belki de gelmeliydin sevgilim, aşk tüm değerleri yok eder.
Bazen içimde bir yumru ile yaşadığımı düşünüyorum. Senli şarkılar dinliyor, şiirler okuyor, filmler izliyorum. İçine aldıklarıyla taşınamaz ağırlıkta bir gezegen oluyor o boşluk, arka sokaklardan oluşan kraterleri ile paramparça bir sessizlik oluyor. Sensizliğimin gürültüsünden kendi dediklerimi işitemez oluyorum, bir ses 'ama dinlemiyorsun sen!' diyor. Doğrudur, dinlemem çoğu zaman. Dinlediklerim yetti, büyüdü, koyacak yer bulamadım, ortalık darmadağın oldu. Boşluğun gezegeni tek bir boşluğa bile layık olamıyor...
Belki bir şeyler daha dolu oldurdu, yeniden sevebilseydin eğer...
Şarap içmek istesen çaresi var, yalnız kalmak istesen koskoca gezegen var. Yalnızlığın çığ gibi büyüdüğünü haykıran haber bültenleri, hep yalan söylüyorlar,
Belki yalnızlığa bu kadar alışmışlığım yıprattı bizi, affet sebep buysa eğer...
Sakin sakin söylenen şarkıların bütünü kadar bir dağ yeşertirdim ben içimde, kokunun çektiği bir uçurum... Uçurumlarında dikenli tellerin sarmaşıklarla saklandığı. kapılıp gidilecek bir yağmura bakardı tüm sınırların zafiyeti... Gel gelelim işler hiç o denli teorikte başarılı gelişmedi. Ayrılıktan yeni bir ben doğar sanmıştım, bıraktığın yerdeyim... Küllerinden doğmuyor insan ama kül oluyor... Buz gibi kül… Işığın rengi kefen beyazı kesiliyor, o beyaz için dibe çöküyor hasret. Ben sana hala sevgili'yim...
Belki de sevilirsin insanlarca, ama ben tüm varlıklardan öte sevdim seni,
Bil istedim....
Selin'S
Yorumlar
Yorum Gönder