Kimse göremedi nasıl sevdiğimi seni,
Sularını okyanusa değil de, yaprağa dökerdi benim denizlerim;
Sırlarını insana değil de, beşinci notanın tiz frekansına açardı dilim...
Tam başladı dediğimde yeniden delip geçeceğini nereden bilebilirdim?
Kanatlarıma ithaf ettiğin duaların vardı bilirim,
Ve seni nasıl sevdiğimi kimse göremedi,
Ben seni, senden bile gizli sevdim...
Kimse dokunamadı dizelerimden dökülen yıldız tozuna,
Ben, 'ya kış hiç gelmesin, ya da o geri dönsün bana' diye yalvarırdım
Gökte duran her yıldıza seni anlatırdım,
Onların kaymaları gerektiğini bile düşünmüyorken üstelik...
Asılı duran ışıltılardan seni dilerken mi hata yapmıştım?
Ben de düşünüp üzülmek yerine dizeler yazdım sana ışıl ışıl parlayan,
Ve dizelerimdeki o yıldız tozuna dokunamadı hiç kimse,
Ben bir gece bekçisiydim, bakışlarınla yolumu bulan...
Özlemimi sana söylemekteydi tüm tereddütlerim,
Doğunun hafif kasvetli sıcağından yükselen bir çığlık,
Batının derin mavilerinin üzerinden gelen bir martı sesi,
Bir annenin, hayatını kurtaran çocuğundan masum beklentisi,
Hayat ile ilişkili, hayat gibi çelişkili ne varsa,
Hepsinde seni görmeyi beklerdi gözlerim...
Sana özlemimi söylemekteydi bütün tereddütlerim,
Ben sus pus kaldım, dinlerken bir esinti ulaştırır mı diye sesini
Sen fark edemedin, nasıl sevdiğimi seni...
Ve, kimse göremedi nasıl sevdiğimi seni
Ve dizelerimdeki yıldız tozuna dokunamadı hiç kimse,
Özlemimi sana söylerken tüm tereddütlerim,
Ben zalim görünen bir melek kanadı düşürdüm yastığının üzerine,
Geldiğim gibi giderken,
Başladığım gibi biterken,
Derin bir sükunet içinde....
Yorumlar
Yorum Gönder