Ana içeriğe atla

SİYANÜRSÜZ ÇAY

Kimse göremedi nasıl sevdiğimi seni,
Sularını okyanusa değil de, yaprağa dökerdi benim denizlerim;
Sırlarını insana değil de, beşinci notanın tiz frekansına açardı dilim...
Tam başladı dediğimde yeniden delip geçeceğini nereden bilebilirdim?
Kanatlarıma ithaf ettiğin duaların vardı bilirim,
Ve seni nasıl sevdiğimi kimse göremedi,
Ben seni, senden bile gizli sevdim...

Kimse dokunamadı dizelerimden dökülen yıldız tozuna,
Ben, 'ya kış hiç gelmesin, ya da o geri dönsün bana' diye yalvarırdım
Gökte duran her yıldıza seni anlatırdım,
Onların kaymaları gerektiğini bile düşünmüyorken üstelik...
Asılı duran ışıltılardan seni dilerken mi hata yapmıştım?
Ben de düşünüp üzülmek yerine dizeler yazdım sana ışıl ışıl parlayan,
Ve dizelerimdeki o yıldız tozuna dokunamadı hiç kimse,
Ben bir gece bekçisiydim, bakışlarınla yolumu bulan...

Özlemimi sana söylemekteydi tüm tereddütlerim,
Doğunun hafif kasvetli sıcağından yükselen bir çığlık,
Batının derin mavilerinin üzerinden gelen bir martı sesi,
Bir annenin, hayatını kurtaran çocuğundan masum beklentisi,
Hayat ile ilişkili, hayat gibi çelişkili ne varsa,
Hepsinde seni görmeyi beklerdi gözlerim...
Sana özlemimi söylemekteydi bütün tereddütlerim,
Ben sus pus kaldım, dinlerken bir esinti ulaştırır mı diye sesini
Sen fark edemedin, nasıl sevdiğimi seni...

Ve, kimse göremedi nasıl sevdiğimi seni
Ve dizelerimdeki yıldız tozuna dokunamadı hiç kimse,
Özlemimi sana söylerken tüm tereddütlerim,
Ben zalim görünen bir melek kanadı düşürdüm yastığının üzerine,
Geldiğim gibi giderken,
Başladığım gibi biterken,
Derin bir sükunet içinde....

Selin'S

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜLLERİ YAKAN DİYALOGLAR

Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut:  Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...

Artık Sevmiyorum Ba(ş)lıkları

Çocukken alıştığımız gibi devam ediyordu hayatım, Çünkü biz sesi bile çıkmayan bebekleri uyutmaya çalışıyorduk küçücük dizlerimizde... Olmayan sobalara kesilmemiş ağaçlar atıp yanmasını izliyorduk, Hatta benim bir battaniyem vardı, turuncu, yarım, yaprak desenleri üzerinde Ben onu çırpamazdım, üzerinden yapraklar dökülmesin diye... Bir şeyler yine sahteydi çocukluğumda ama mutluydum... Olmayan aşkına tutunup, olmayan bir adamı seviyorum şimdilerde. Bazı şeyler kadar sahte olan bu durumda şimdi neden mutlu olamıyorum? Beş yıl kalmıştı otuz yaşıma, Nereden bakıldığına bağlı olarak çok genç ve çok yaşlıyım... Elimde dolunay çizelgesiyle geçişini izlerken ayların Aylar kendine yuva edinir kaplumbağa kabuklarını bayım Çığlardır parlayan gökyüzünde, Yıldızlar soğuktur aslında, Bir başka gezegende bile siz varsanız hayat vardır Ben yine kelimeleri yanarken soğuktan donan bir şehirde Sizin verdiğiniz nefesleri almaktayım... Üç defa da öldüm üstelik, gerçek birer ölümdü h...

İyiliğimde

       Yıkanmış gri beton merdiven kokusunu içime çekerek, soyulmuş duvarlarını izlediğim apartmanı kat be kat aşıp, anlamaya çalışıyorum. Yıpranmışlığı kadar yıkanmış, sorduğu kadar soyulmuş boyaları. Yüzümün akmış rimelleri ve ağladıkça artan gözyaşı kokusuyla; ben bir apartman mıyım? Her katımda farklı hayatlar, derinlerimde huzursuz fareler ve kaçık solucanlar ile ben de böyle sıkıcı mıyım? Yeni yıkanmış bir merdiven kokusu kadar yanıltıcı hayatım.      İyiyim. Hiç içmemiş olana, rakı kokusu kadar iyi. Kalbimi şöyle bir söküp, helallik aldıktan sonra bitirecek kadar iyi... Üzerimden bir motor geçmiş de "Bu da mı gol değil?" demiş olacak kadar iyi... Hâlâ sevgisizce yaşarcasına öylece... Sarı bir şiirde sadece "öylesine" kelimesine aşık olacak kadar iyiyim ve olmak istemeyecek kadar. Henüz hayata geçememiş planlar kadar, yanlış alınmış kararlar, yanlış anılmış şairler gibi, bundan sonraki yaşanacak yıllarda yanıp, hiç sönmeyecekmişçesine iyiyim. Teş...