Ana içeriğe atla

Onla Onsuz %14.5 lik Muhabbetler

Bir kaç gidişti hayatımın özeti; düz bakan, gelişine yaşayan biri bunu böyle anlatabilirdi. İşin özü büyük mücadelelerdi. Aşka dair... Hani en çok istediğiyle sınanırmış ya insan, ben de bu hissi doya doya yaşamak istediğim için sanırım, sevgi bana yasak, aşk bana haram... Yokluğun mu? Sorma gitsin, zehir zemberek bir tat, nefeslerim diziliyor içime, hayat sensiz geçmiyor boğazımdan. Sen olmasan başkası olacak yalan söyleyecek değilim, ama sen ol, istediğim sensin, demiştim; başkasını kaldırmıyor ruhum, başka sese tahammülü yok kulaklarımın ve senin rengini arıyorum hep gözlerde, bazen gölgeli, bazense hare hare...
Bir cam fanus bıraktın bana, hayallerim gibi kırıktı. Sen yoktun, balık yoktu, mevsim yoktu. Senin olan-bitenden haberin yoktu. Bir de... Bir de sensiz en parlak yaz günü bile puslu, en sıcak deniz bile soğuktu... Denizden doldurdum fanusu, kırıklardan aktı tamamı, kısa süre içinde. Anıları koymak istedim, almadı. İçime ağlamaktansa ona ağladım ben de. Gözyaşlarımla doldurdum. Bilmediğim şehirlerde serseri magandalar aradım, kurşunlarına ateş edebilecek miyim bilmeden. Seni sevmek böyleydi işte, nafile bir çaba, hiç sevilmeden...
Sonra bir gün, yüz uçtu, söz uçtu, yazılar kaldı.
Yaralarım iz oldu, izler yok oldu.
Sonra bir gün baktım ki sana hala aşığım,
Fark ettim aynı anda, hayat aslında buydu...
Masal tadında,bir var bir yok insanların, hayal kurup seni hayallerine dahil edip ardından o hayalleri lastikli sapanlarına hedef yapması. Ardından bir kırılma sesi. Sonrası bitmeyecekmiş gibi gözyaşı...
Eh be, canı sağ olası,
Sorarlar adama sevmeden nasıl hayal kurdun diye?
Madem hayal kurdun, neden aynı hayali kırdın, niye?
Sonrası, hep sonrası...
Sevemedim, benimseyemedim ben bu hayatı.
Selin'S

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜLLERİ YAKAN DİYALOGLAR

Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut:  Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...

Artık Sevmiyorum Ba(ş)lıkları

Çocukken alıştığımız gibi devam ediyordu hayatım, Çünkü biz sesi bile çıkmayan bebekleri uyutmaya çalışıyorduk küçücük dizlerimizde... Olmayan sobalara kesilmemiş ağaçlar atıp yanmasını izliyorduk, Hatta benim bir battaniyem vardı, turuncu, yarım, yaprak desenleri üzerinde Ben onu çırpamazdım, üzerinden yapraklar dökülmesin diye... Bir şeyler yine sahteydi çocukluğumda ama mutluydum... Olmayan aşkına tutunup, olmayan bir adamı seviyorum şimdilerde. Bazı şeyler kadar sahte olan bu durumda şimdi neden mutlu olamıyorum? Beş yıl kalmıştı otuz yaşıma, Nereden bakıldığına bağlı olarak çok genç ve çok yaşlıyım... Elimde dolunay çizelgesiyle geçişini izlerken ayların Aylar kendine yuva edinir kaplumbağa kabuklarını bayım Çığlardır parlayan gökyüzünde, Yıldızlar soğuktur aslında, Bir başka gezegende bile siz varsanız hayat vardır Ben yine kelimeleri yanarken soğuktan donan bir şehirde Sizin verdiğiniz nefesleri almaktayım... Üç defa da öldüm üstelik, gerçek birer ölümdü h...

İyiliğimde

       Yıkanmış gri beton merdiven kokusunu içime çekerek, soyulmuş duvarlarını izlediğim apartmanı kat be kat aşıp, anlamaya çalışıyorum. Yıpranmışlığı kadar yıkanmış, sorduğu kadar soyulmuş boyaları. Yüzümün akmış rimelleri ve ağladıkça artan gözyaşı kokusuyla; ben bir apartman mıyım? Her katımda farklı hayatlar, derinlerimde huzursuz fareler ve kaçık solucanlar ile ben de böyle sıkıcı mıyım? Yeni yıkanmış bir merdiven kokusu kadar yanıltıcı hayatım.      İyiyim. Hiç içmemiş olana, rakı kokusu kadar iyi. Kalbimi şöyle bir söküp, helallik aldıktan sonra bitirecek kadar iyi... Üzerimden bir motor geçmiş de "Bu da mı gol değil?" demiş olacak kadar iyi... Hâlâ sevgisizce yaşarcasına öylece... Sarı bir şiirde sadece "öylesine" kelimesine aşık olacak kadar iyiyim ve olmak istemeyecek kadar. Henüz hayata geçememiş planlar kadar, yanlış alınmış kararlar, yanlış anılmış şairler gibi, bundan sonraki yaşanacak yıllarda yanıp, hiç sönmeyecekmişçesine iyiyim. Teş...