Umursamaz kalabalıklarda, metruk yalnızlıkları yaşayan bir nesil olduğumuz saptanmış zaten. Kararsız, hissiz, fikirsiz, bir fiil eylemsiz seviyoruz. Sevemiyoruz.
Gel, otur karşıma, dün konuşuyordum seninle, uyuyakalmışım omzunda. Tamamlanmamış cümlelerim.
Başka isimlerle mi yıprattım seni? Henüz tanımıyorken üstelik...
Bu içimdeki acı neyin nesi peki? Başkası varsa aklımda, benim yaralarım neden 'sen' kanıyor? Gözlerim neden seni arıyor? Neden kalemimden akıyorsun adam, neden her gözlerimi kapattığımda karşımda öylece durmuş bana bakıyorsun?
Merak ediyorum,
Hiç mi özlemedin? Sahiden mi? Doğrudur inanırım, zaten hislerin önüne geçen iradelere oldum olası saygı duymuşumdur.
Ben konuşurken beni dinle, başkasını düşünme benim karşımda yapma.
Kendimi anlatmaya çalışıyorum burada, kendisine anlam eşiklerinin.
Söyleyecek şeyler bitmez, dediğin anda anlamı kalmıyor kelimelerin.
Farkımız bu, ben iyi anlarımızı hatırlıyorum, bir onlar kaldı aklımda,
Sense, türlü bahanelerde yıpratan günlerin, kavgaların esirisin...
Ne kadar çok müzik dinlemişiz birlikte... Sahi, sanki her şarkıyı birlikte dinlemişiz. Notalara anın sinmiş...
Ne kadar çok yer gezmişiz birlikte, sanki tüm sokaklardan el ele geçmişiz; şehre kokun sinmiş.
Bak, mutsuz değilim. -Mutlu da değilim, duygusuzum diyerek yine bir karikatür çağrışımını yansıtabilirim. Zaten sadece bunu yapabilirim. Bu aralar gülüşlerim eksi yirmi. Ya da 'özlediysen yiyeyim seni', mesela? -
Seninle böyle konuşurken de rahatlamıyorum ki, bence insan kendini mutsuzluğa teslim etmemeli. Ben bugün yine gidiyorum, buralar senin olsun.
Merak ediyorum, hiç mi özlemiyorsun?...
Selin'S
Yorumlar
Yorum Gönder