Ana içeriğe atla

BİR HAYAT SELİ

BİR HAYAT SELİ
Özgür olabilmek şekil değiştirmez mi sanıyorsunuz?
Özgünüm, özgürken bile...
Bir balonu hayata bağlayan bir ip kadar değere,
Layık göremedi beni hiçbir baloncu...
Ben de uçayım dedim göklere...
Öylece ve öylesine,
Amaçsızca uçmak işte!
Özgünlük diyordum,
Bir an aslıma dönüp bir an yitip gidiyordum...
Aslında, aslıma uzaklaştıkça buluyordum
İçimde kaybolan bir şehre,
Kendime yabancılaştıkça, yaklaştığımı hissediyordum...
Bir şehir oluyordum,
Yitik, efsane ve bir şehir işte,
Kafama göre.
Kayboluşlar buldum.
Evet, tüm bulduklarımı esrarengiz bir güçle sanki kaybediyordum.
Biliyorsun, biraz daha istesen gözyaşı Selin olabilirdim,
Biliyorsun, beni biraz sevsen, bir hayat Selin.
Ben kendime uzaklaştıkça
Yitik bir şehirde hapsolan, sevgiden yoksun kalbine
Bir baloncunun küçümsediği çürük iplerle
Bağlanıyordum...
Üzgünken bile özgündüm ben,
Aslında özgürken üzgün ve özgündüm desek daha doğru...
Bir hikâyenin başrolü oldum sanıyordum
Farkında değilmişim meğer ama ezberleyememişim oyunu.
Gerçi biraz istesen, biliyordun tüm senaryolarımı
Sana ithaf edeceğimi.
Birkaç satırla kendimi anlatabildiğim insanların varlığı
Benim için anlaşılmak kadar getirir mutluluğu...
Selindim ben, sen temizlensin istedin yolların.
Gözyaşlarından arınsın istedin, kurak olsun hislerin kadar
Kuru kalsın istedin gözkapakların...
Selindim ben,
Sen, sana aktığım tüm kanaları kapattın...
Artık özgürüm ve üzgünüm
Selindim ben,
Sen anlamadın...
Selin’S

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜLLERİ YAKAN DİYALOGLAR

Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut:  Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...

Kararınca Karıncalar

Çok normal bir cümle içerisinde fark ettim yalnızlığımı, Şimdiye kadar olmaktan keyif aldığım bu durum Ağır ve ciğerlere inmeyen bir nefes gibi dizildi boğazıma Aslına bakılırsa yalnız sayılmazdım öyle çok da Kararınca karıncam vardı, Yetecek kadar şarap ve peynir, Benim olmayan bir aile, Kocaman bir aşk belki karşılıksız belki karşılıklı, Kırık kitaplığım vardı hislerimden hallice İzlediğim unuttuğum filmler, Gidip de gezemediğim şehirler Ve tonlarca soru işareti ile dolu bir beynim... Kalabalığı daha kısa özetleyemezdim. Selin'S

Artık Sevmiyorum Ba(ş)lıkları

Çocukken alıştığımız gibi devam ediyordu hayatım, Çünkü biz sesi bile çıkmayan bebekleri uyutmaya çalışıyorduk küçücük dizlerimizde... Olmayan sobalara kesilmemiş ağaçlar atıp yanmasını izliyorduk, Hatta benim bir battaniyem vardı, turuncu, yarım, yaprak desenleri üzerinde Ben onu çırpamazdım, üzerinden yapraklar dökülmesin diye... Bir şeyler yine sahteydi çocukluğumda ama mutluydum... Olmayan aşkına tutunup, olmayan bir adamı seviyorum şimdilerde. Bazı şeyler kadar sahte olan bu durumda şimdi neden mutlu olamıyorum? Beş yıl kalmıştı otuz yaşıma, Nereden bakıldığına bağlı olarak çok genç ve çok yaşlıyım... Elimde dolunay çizelgesiyle geçişini izlerken ayların Aylar kendine yuva edinir kaplumbağa kabuklarını bayım Çığlardır parlayan gökyüzünde, Yıldızlar soğuktur aslında, Bir başka gezegende bile siz varsanız hayat vardır Ben yine kelimeleri yanarken soğuktan donan bir şehirde Sizin verdiğiniz nefesleri almaktayım... Üç defa da öldüm üstelik, gerçek birer ölümdü h...