Ana içeriğe atla

GECE SAATLERİ


Yazarım hep;
kapalı bir perdenin güneşe hasret güneşliğini
nefes almakta güçlük çeken aşığın iç çekişlerini
hayatın en güzel çelişkilerini
bir kediyle köpeğin tatlı didişmesini.

Korkarım ben;
ya o güneşlik güneşe hasret çürür giderse
aşık boğulursa kendi derin nefesinde
çelişkiler birer birer sıradanlaşırsa
ya kedi dokuzuncu canı da yitirirse?

Ya yazar, gün boyu yazar da
Hiç gelmezse?
Başlamadan biterse bu çekici telaş diye...

Ağlarım ben;
Ağlarken kahkahalarla gülerim halime
'Gülmekten yaş gelfi gözlerimden der'
Kandırırım.
Eski yaraları durmadan deşerim ki kurumasınlar
Ben anıları da acıları da
Canlı tutanlardanım.
Bir kuş değilim belki ama,
Bedenimi taşır sana
Özlem-tüylü-şeffaf kanatlarım.

Anlatırım ben kendimi
Satır aralarında.
Okumaman taraftarıyım açıkçası
Bilmemen gerektiğini düşünürüm açıklarımı
Zaaflarımı, adının bendeki tadını.
Söylemeden gözlerim bir süre tüm tavırlarını
Aşka inanmadan aşk için dizeler dökerim ben
Bağlarken cellat,
Haladı...

Severim ben seni,
Düşünmeden bağlanıp, severken de düşünmem
Aklıma getirmese belki bir kaç nota,
Bir kaç kadeh, bazı harfler, kimi gölgeler seni
Hafızamda da yerin yok.
Severken sevmediğimi düşünürsün
Sevmediğimde ben istersem aşktan öleceğimi.
Kelimelere bürünürsün
Elime kalemi alıp daldığım
Gece saatleri.

Demiş ya şair
'Keşke yalnız bunun için sevseydim seni'
Ben de diyorum ki,
'Keşke yanlız seveceğime doğru sevseydim'
Olsun
Hatalar bile sen de güzel,
Hatalar da sen gibi...

Selin SİVARİ
30.07.2014
Resim yazısı ekle

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜLLERİ YAKAN DİYALOGLAR

Selin: Ben, Şiirlere ve yazılara isim bulmakta usta olan ben, Hissettiğim şeye bir ad bulamamakla birlikte, hissediyorum. Hislerim hala yaşıyormuş. Hadi kutlayalım bunu, bu gece ölmeyen hislere içiyorum. Ve aynı şarkıyı, aynı kişi için defalarca kez üst üste dinliyorum. Umut: Aynı şeyi aynı kişi için her gece hissetmekten farkı ne ki? Aynı insana yazmıyor muyuz ömrümüz boyu tüm şiirleri? Selin: Hissettiğin an, içinde yaşıyorsun bir şeyleri. Kaldı ki bence öylesi daha iyi, bazı şeyler bilinmemeli. Umut: Tavandaki karolari saymaktan gözlerim bozuldu. Biraz da sesim kısık şarkı söylemekten bağıra bağıra. Görüyorum... Selin: Göremiyorum. Ne alfabedeki harfleri, ne yazdığım şiiri... Ne hislerimi ne bir gün sonrasını… Boğuluyorum. Umut:  Bak, şimdi karanlık ama yine doğacak güneş. Biz dursak da dönüyor dünya, biliyorum. Yıka yüzünü okyanuslarla, dağlara tutun, taşları sevmiyorum. Kalk hadi. Selin: Okyanus güneşin yakıcı sıcağına da...

Artık Sevmiyorum Ba(ş)lıkları

Çocukken alıştığımız gibi devam ediyordu hayatım, Çünkü biz sesi bile çıkmayan bebekleri uyutmaya çalışıyorduk küçücük dizlerimizde... Olmayan sobalara kesilmemiş ağaçlar atıp yanmasını izliyorduk, Hatta benim bir battaniyem vardı, turuncu, yarım, yaprak desenleri üzerinde Ben onu çırpamazdım, üzerinden yapraklar dökülmesin diye... Bir şeyler yine sahteydi çocukluğumda ama mutluydum... Olmayan aşkına tutunup, olmayan bir adamı seviyorum şimdilerde. Bazı şeyler kadar sahte olan bu durumda şimdi neden mutlu olamıyorum? Beş yıl kalmıştı otuz yaşıma, Nereden bakıldığına bağlı olarak çok genç ve çok yaşlıyım... Elimde dolunay çizelgesiyle geçişini izlerken ayların Aylar kendine yuva edinir kaplumbağa kabuklarını bayım Çığlardır parlayan gökyüzünde, Yıldızlar soğuktur aslında, Bir başka gezegende bile siz varsanız hayat vardır Ben yine kelimeleri yanarken soğuktan donan bir şehirde Sizin verdiğiniz nefesleri almaktayım... Üç defa da öldüm üstelik, gerçek birer ölümdü h...

İyiliğimde

       Yıkanmış gri beton merdiven kokusunu içime çekerek, soyulmuş duvarlarını izlediğim apartmanı kat be kat aşıp, anlamaya çalışıyorum. Yıpranmışlığı kadar yıkanmış, sorduğu kadar soyulmuş boyaları. Yüzümün akmış rimelleri ve ağladıkça artan gözyaşı kokusuyla; ben bir apartman mıyım? Her katımda farklı hayatlar, derinlerimde huzursuz fareler ve kaçık solucanlar ile ben de böyle sıkıcı mıyım? Yeni yıkanmış bir merdiven kokusu kadar yanıltıcı hayatım.      İyiyim. Hiç içmemiş olana, rakı kokusu kadar iyi. Kalbimi şöyle bir söküp, helallik aldıktan sonra bitirecek kadar iyi... Üzerimden bir motor geçmiş de "Bu da mı gol değil?" demiş olacak kadar iyi... Hâlâ sevgisizce yaşarcasına öylece... Sarı bir şiirde sadece "öylesine" kelimesine aşık olacak kadar iyiyim ve olmak istemeyecek kadar. Henüz hayata geçememiş planlar kadar, yanlış alınmış kararlar, yanlış anılmış şairler gibi, bundan sonraki yaşanacak yıllarda yanıp, hiç sönmeyecekmişçesine iyiyim. Teş...