Geçmiş, dudaklarımda paslı bir demir tadı... Ayrılıktı aşkın ölümü -ve bana göre, hiçbir aşka yas bulaştırılmamalıydı...- Hiçbir makyajlı göze yaş, Ve herhangi bir dinginliğe bir telaş... Voltalar atıyorum, aşağı-yukarı Bir kutu süt ve biraz badem alıp gidiyorum evime, Evim benden daha yalnız, özellikle son günlerde Arşınlıyorum Ankara'nın bir sokağını Bir yokuş aşağı, bir yokuş yukarı Ama yokuş aynı yokuş Ve kelime olarak 'yok oluş' a benziyor tıpkı. -ve bana göre, hiçbir aşka yas bulaştırılmamalıydı...- Görmezden geliyorum bana doğru dönen bakışları Çünkü hiçbir bakış açısı, tam sığdırmıyor beni bir göze Lanetler ettiğimin açısız bakışları, Baskılar bırakıyorlar, değdikleri yerden geriye. -je suis un peu folle ces jours-ci,- Belki de biraz delirmişimdir bugünlerde... İnce satırlarla ördüm kalbimi, Kördüğüm olmuş, iyiden iyiye... -iyiyim, sen nasılsın? iyiyim ben de...- Atmosferin sarkacında salınan bir ritmi tutuyorum, Ellerimde......